Çevremiz

Adatepe Köyü’nde ve çevresinde görülecek birçok ilginç nokta bulunuyor.

Önce köyü gezmek için en az üç saat ayırın. Köyün en yukarısındaki Hoca Kayası diye bilinen kayaya çıkıp köye doyasıya bakın. Köyün camisi de tarihi bir yapı. Yanı başında da eski medrese odaları var.

Adatepe Köyü hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

Zeus Altarı’nın bulunduğu yerden tüm Edremit Körfezi’ni, Ayvalık civarındaki adacıkları ve Midilli’yi gören nefes kesici bir manzara vardır. Burasının eski zamanlarda Zeus için adaklar sunulan bir sunak yeri oduğuna inanılır. İlyada’da bahsedilen ve Zeus ile Hera’nın Troya savaşını izledikleri antik Gargaros tepesinin de burası olduğu sanılmaktadır.

Zeus Altarı Hakkında Detaylı Bilgi İçin Tıklayın

Köyün üst başından zeytinlikler arasında yapacağınız bir yürüyüşle köyün arka tarafında yer alan Bahçedere, Adatepebaşı, Boztepe gibi köylere veya köyden bir rehber bulursanız zeytinliklerin arasından yürüyerek Başdeğirmen şelalesine yürümenizi öneririz. Yaklaşık 1 saat süren nefis bir yürüyüşten sonra büyük bir coşku ile akan Mıhlı çayı üzerindeki ufak şelaleleri, içinde yüzebileceğiniz gölcükleri ve Roma döneminden kaldığı rivayet edilen taş kemerli köprüyü de görebilirsiniz. Başdeğirmen şelalesine, kendi aracınızla yakın bir yere kadar giden karayolu ile de ulaşabileceğinizi de hatırlatalım.

Başdeğirmen Şelale Hakkında Detaylı Bilgi İçin Tıklayın

Bir saatten kısa bir yürüyüşle gidebileceğiniz Küçükkuyu’da sahilde oturup çay içmenizi, balıkçılarla muhabbet etmenizi, acıkırsanız Gulet balık lokantasında taze balıkların tadına bakmanızı öneririz. Küçükkuyu’da yer alan Adatepe Zeytinyağı Müzesi’ne uğrayarak zeytin kültürünün binlerce yıllık tarihini ve günümüzde zeytinyağının nasıl üretildiğini öğrenir, burada üretilen nefis zeytinyağının tadına bakıp alış veriş yapabilirsiniz. Kısa zaman sonra Müzenin bahçesinde zeytinyağlı yemekler yiyebileceğiniz bir de lokanta açılıyor.

Küçükkuyu Hakkında Detaylı Bilgi İçin Tıklayın

Adatepe Zeytinyağı Müzesi’nin önündeki yoldan Çanakkale istikametine doğru giderseniz Yeşilyurt köyüne de gidebilirsiniz. Bu köyde de son derece başarılı bir kaç şahsiyetli küçük otel ve lokantanın bulunduğunu, en azından bir beş çayı veya gün batımı içkisi için vakit ayırmanızı önerelim.

Yeşilyurt Köyü Hakkında Detaylı Bilgi İçin Tıklayın

Buralara kadar gelmişken Assos’u görmemiş olanların mutlaka Türkiye’nin en romantik antik şehrini gezmeleri gerekir. Açık bir havada Athena tapınağından Midilli’ye bakmak son derece keyifli. Assos yolu Küçükuyu sahilinde yaklaşık 25 km sürüyor ve tartışmalı yeni yol yapılana kadar bu sahil yolu Türkiye’in en az bozulmuş köşeleri arasında. Bu yolda yazın denize girmek için bir çok tesis var. Denizden hoşlanmayanlar ise Kozlu köyüne çıkıp Lamponia harabelerini keşfe çıkabilirler.

Behramkale / Assos Hakkında Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız

Küçükkuyu sahilinden doğuya, yani İzmir tarafına doğru giderseniz, Assos yolunun sakinliğinin ve bozulmamışlığının aksine birbiri ardına arsızca uzanan ve her biri asırlık binlerce zeytin ağacının hunharca kesilmesi ile yapılan Tatil Sitelerinin göz tırmalayıcı manzarası arasında yol alırsınız. Tarih meraklıları için Altınoluk çıkışındaki Antandros antik şehri kalıntıları ilginç olacaktır. Güre’ye gelmeden sol tarafta Tahtakuşlar tabelası sizi Alibey Kudar’ın açtığı Etnografya galerisine götürecektir. Meraklıları, Kazdağı civarında yerleşik Türkmen / Alevi kültürü ile ilgili en geniş bilgiyi buradan alabilirler. Doğa meraklıları Hasanboğuldu ve Sutüven şelalesini görebilirler. Kaz dağının zirvesine çıkmak ise senenin sadece belli dönemlerinde mümkün.

Kazdağları Hakkında Detaylı Bilgi İçin Tıklayın

Bölgenin en büyük yerleşimi olan Edremit’e gitmeyi düşünürseniz bir Çarşamba gününe denk getirmeye çalışın. Çünkü Çarşamba günleri kurulan köylü pazarı Ege’nin en renkli pazarlarından.Edremit’ten sonra Ayvalık’ın 40, Bergama’nın da 70 km uzaklıkta olduğunu hatırlatalım.